cüretkâr, pervasız, atak, cesur, cüretli, gözüpek; serüvenci, tehlikeli, rizikolu
cesaret, cesurluk, cüret, gözüpeklik, yiğitlik, pervasızlık
cüret etmek, cesaret etmek; kalkışmak; riske girmek; kafa tutmak (Argo); meydan okumak
การแปล กรุณารอสักครู่..